LAPİTAK ÜRÜNLERİ İNCELEME

Selam herkese günün ikinci yazısı ile karşınızdayım. :)

Şimdi de sizlere uzun zamandır kullandığım Lapitak markasının ürünlerinden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle Lapitak ürünlerini çok duymuş ama daha önce hiç kullanmamıştım.

Öncelikle tırnak bakım kreminden başlamak istiyorum.Manikür  pedikür için kuaföre giden bir insan değilim .Her zaman kendi çabalarımda evde yapmaya çalışmışımdır.Ve bu ürün benim işimi acayip kolaylaştırdı.Lapitak'ın tırnak bakım kremi sertleşmiş tırnak ve tırnak etlerini yumuşatıp oldukça güzel nemlendiriyor.Özellikle sertleşmiş tırnak etlerini yumuşatıp daha kolay geriye ittirilebilir hale getirmesinin yanı sıra içeriğindeki E vitaminiyle hem besleyip hem yumuşatıyor.

Günde iki kez kullanımı tavsiye edilse de ben  haftada bir kez kullanıyorum.Sadece tırnak diplerime sürüp hem tırnak hem tırnak etlerine hafifçe masaj yaparak tüm tırnaklarıma sürdükten sonra tırnak bakım kitleriyle tırnak etlerimi geriye ittirip işlemi tamamlıyorum.

Şimdi gelelim ayak bakım kremine..

Lapitak ayak kremi, gliserin ve allatoin içeriğiyle cildin yenilenmesine ve nemlenmesine yardımcı olmayı hedefliyor. Cildin doğal nemini koruyarak, kurumuş ve hasar görmüş ayakları onarmayı vaadediyor. İçerdiği E vitamini sayesinde de tırnakların güçlenmesine yardımcı olacağını söylüyor.

 Lapitak ayak kremi hem hızlı emiliyor hem ağır, yapışkan bir his bırakmıyor hem de oldukça başarılı nemlendiriyor. Düzenli kullanımda, topuk çatlaklarının ve sertleşmelerinin onarılmasını sağlamaya kesinlikle yardımcı oluyor ve oluşmalarını da önlüyor.Gerçekten çok severek kullandım kendisini yenisi tekrar alınacak 

Yaz geldi sıcaklar da başladı , yaz aylarında ter kokusundan daha da kötü bir şey varsa o da ayak kokusudur. Özellikle kapalı, spor ayakkabıların içinde bütün gün havasız kalan ayaklar mutlaka terleyecek ve kokacaktırlar. O nedenle Lapitak yaz aylarında ayaklarımızın ferahlığını da düşünmüş ve bir ayak deodorantı çıkartmış.Bence çok iyi yapmış:) Kokuyu ciddi manada engelliyor kendisi özellikle yaz aylarında muhakkak edinilmeli bence 

Topuk çatlak kremine gelecek olursak : 

Topuklarımda çatlak problemi olmasa da topuklarımda sert yüzeyler yok değil. O yüzden ayak bakım kremi ile birlikte topuk çatlak kremini de uyguluyorum. İçeriğinde Allantoin, gliserin ve e vitamini bulunuyor.  Kuru ve temiz ayaklara günde 2 kez uygulandığında yumuşacık ayaklara kavuşabiliyoruz:)

Ve son olarak El kreminden bahsedecek olursak : İçerisinde Allantoin, gliserin ve e vitamini bulunuyor. Yapısı vazelin tarzında oldukça yoğun.Kurumuş ve çatlamış elleri ipeksi bir yumuşaklığa kavuşturuyor. Yoğun yapılı kremlerden normalde pek hoşlanmıyorum ama bu krem çok çabuk emildiği için sorun yaşamadım. Elleri cidden yumuşacık ve pürüzsüz hale getiriyor. Serideki favori ürünlerden biri oldu benim için. Genellikle gece yatmadan önce, gün içerisinde de ihtiyaç duyduğum zamanlarda uyguluyorum.Tam çantaya atıp çıkmalık ürünlerden.Benim için tek eksisi kokusu oldu kokusu kötü değil ama daha hoş bir kokusu olsa daha da iyi olabilirdi bence ama yine de ürünün kendisi kesinlikle alınmaya değer :)

Sevgilerimle..

Wella Color Charm T18 Toner

Selam Herkese :) 

Bugün sizlere yabancılarda oldukça popüler olan ama maalesef türkiye de bulunmayan bir üründen bahsetmek istiyorum. 

Başlıktan da anladığınız gibi Wella  Color Charm T18 Toner..

Ürünün vaatleri saçtaki turunculukları alarak o çok sevdiğimiz soğuk sarı tonlarını vermek.Ürün açıcı ile birlikte kullanılıyor ben Lorel markasının %6 lık oksidanını  kullanmayı tercih ettim.

Ürünün kendisi bildiğimiz yağ renginde hatta ilk gördüğümde bu saçımdaki turunculukları nasıl alabilecek gibisinden şaşırmıştım :)

Ölçüleri ise saçınızın boyuna göre ayarlayabilirsiniz.Ben daha saçımı yeni kestirdiğim için ürünün yarısını kullanmayı tercih ettim.

arkasından 1  yemek kaşığı kadar hindistan cevizi yağı ilave ettim ve son olarakta 2 kapak oksidan koyarak karışımımı iyice karıştırdım.

Gördüğünüz gibi en son bu hali aldı ama saçıma sürdükçe rengi resmen mosmor oldu. 

Ve ben sonuçtan çok memnun kaldım şimdi öncesi ve sonrasını görebilmeniz açısından fotoğraflarıda ekliyorum:)

Öncesi

sonrası

Aradaki fark bariz belli bence kesinlikle tekrar alacağım bir ürün oldu.

Bu arada ben amazon.de adresinden sipariş verdim yaklaşık 15 gün içinde elime ulaştı. 

Almayı düşünenlere gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim.

Sevgiler.:)

İGORA ROYAL 6.1 SAÇ BOYASI

Selam Herkese :)

Bugün sizlere igora markasının saç boyalarından bahsetmek istiyorum.Hepimiz o doğal küllü tondaki saçlara bayılıyoruzdur eminim. Ama maalesef market boyaları istediğimiz o tonları elde etmemiz biraz zor.Kuaförler ise dünyanın parası.. 

Bu durumda iş başa düşüyor biraz 

Yaptığım uzun araştırmalar sonucu küllülük konusunda en başaralı iki markaya ulaştım.Bunlardan biri İgora Royal diğeri ise Loreal markasının majirel serisiydi.Ben ilk olarak igora Royaldan denemelere başladım 💗

Öncelikle gerçekten çok başarılı bir boya oldukça yoğun yapıda kendisi renk örtücülüğü mükemmel 

Ve oldukça kalıcı hemen akıp giden boyalardan değil kendisi 

Ama tabi ki en sevdiğim özelliği içinde turunculuk barındırmayan saça istediğim küllü tonu veren nadir boyalardan.İlk olarak 6.1 ile başlamak istedim kendi saç tonuma daha yakın olduğu için ve sonuç gördüğünüz gibi ortada.Bu arada boyanın içine kullandığınız oksidan da önemli tabi ben %6 lık oksidan tercih ettim.

Öncesi

Sonrası 

Sonrası

Bir sonraki boyamamda ise LOreal Majireli denemeyi düşünüyorum.Umarım ondan da bu kadar memnun kalırım onunla ilgilide detaylı yorumlarım gelecek takipte kalın sevgiler..

PROSENİN SAÇ BAKIM ŞAMPUANI VE ACİL BAKIM LOSYONU

Selam Herkese :)

Bugün sizlere uzun zamandır kullandığım prosenin markasının saç bakım şampuanından ve acil bakım losyonundan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle şampuandan başlayalım :)

Öncelikle vaatlerinden bahsedecek olursak ;

1.  İçerdiği Trichogen-Argan-Keratin-Vitamin B5-Soya-Mısır-Buğday Proteini sayesinde dermokozmetik alanında  en zengin içeriğe sahip şampuandır.
2.  Saçlarınızın saç köklerinden başlayarak beslenmesine ve canlanmasına yardımcı olur.
3.  Düzenli kullanımda kepek ve yağlanmayı önlemeye yardımcı olur.
4.  Trichogen üzerine yapılan klinik çalışmalar sonucu Trichogenin saç dökülmesini önlemeye yeni saç oluşumunu desteklemeye saçın kalitesini ve canlılığını artırmaya yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
5.  Trichogen içeriğinde bulunan çinko saç ve saç derisindeki sebum(yağ) kontrolünün sağlanmasına yardımcı olur.
6.  Trichogen içeriğindeki etken maddelerden biri olan Arctium ve Panax Ginseng ile saçlı deri sirkilasyonunu hızlandırarak saçın sağlıklı gelişmesine yardımcı olur ve antimikrobial etki gösterir.
7.  İçeriğindeki Vitamin B5 ile uzama sorunu yaşayan saçları uyararak saçların daha hızlı ve sağlıklı uzamasına yardımcı olur.
8.  İçeriğindeki Keratin ile saçın mat görünümünü önlemeye saçın parlak canlı görünmesine ve saçın incelmesini önlemeye yardımcı olur.
9.  İçerdiği Buğday ve Mısır Proteini ile saça nem kazandırarak kırılmasını ve koparak dökülmesini önlemeye yardımcı olur.
10.  Tüm saç tiplerine uygundur.
11.  Günlük kullanıma uygundur.
12.  Paraben içermez.

 Benim deneyimim ise çok memnun kaldığım bir şampuan oldu.Yağlı saçımı yağlandırmadan çok güzel bir şekilde temizledi ve bunu yaparken asla kurutmadı aksine saçlarım hiç olmadığı kadar yumuşaktı.Hatta bazı zamanlarda banyo sonrası saç bakım yağları kullanma gereksinimi dahi hissetmedim.Ve beni en çok mutlu eden kısım saç dökülmemi kesmesi oldu gerçekten mevsim geçişlerindeki saç dökülmeme dahi çok iyi geldi 

Acil  Bakım Losyonu ise ;

1.  Prosenin acil saç bakım losyonu uzman ar-ge çalışmaları sonucu saç bakım anlayışını değiştirmektedir.
2.  Aloe vera ve buğday özleri sayesinde.

•  Saçı kökten uca zırh gibi sarar.
•  Saçı maşa fön düzleştirici gibi ısısal etkilere karşı koruma altına alır.
•  Saçı güneş ışınların ve çevresel etkenlere karşı korumaya yardımcı olur.
•  Tarama kolaylığı sağlar elektriklenmeyi önler.
•  Saç uçlarındaki kırılmaları onarmaya yardımcı olur.
•  Saçda yağlanma ve ağırlaşma etkisi yapmaz.
•  Deniz ve havuz öncesi kullanıdığında saçın zarar görmesini ve sertleşmesini önlemeye yardımcı olur.
•  Gün boyu saçda etkisini gösterir.
•  Saçı canlı ve parlak gösterir.
•  Durulanmaz.
•  Prosenin Acil saç bakım losyonu nasıl kullanılmalı.
•  Avuç içine yeterli miktarda Prosenin saç bakım losyonu alındıktan sonra, saç diplerinden saç uçlarına kadar eşit miktarda yedirilir ve bırakılır.

Benim deneyimim ise yine çok severek kullandım hiç bitmesin istedim saçları ciddi manada yumuşacık yapan bir ürün hele benim çok işlem görmüş saçlarınız varsa mutlaka bakmanızı tavsiye ederim üstelik saçlarıda ağırlaştırmayan bir yapıya sahip sanırım bu üründe en sevdiğim özellik o oldu çünkü benim gibi yağlı saçlı olanlar  çok iyi bilirler ki bu tarz ürünler maalesef saçta ağırlaşma yapabiliyor.Ama kendisi ile asla öyle problemler yaşamadık özetle severek kullandığım saçıma gerçekten iyi gelen ve temiz içerikli ürünler olduğu için gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim.

Sevgilerimle:)...

HERBADERM YÜZ KREMİ

,

,

Güneş ışınları, çevresel kirlilik, sigara, stres gibi dışsal tehditlerin sebep olduğu cilt yaşlanması, ciltte koyu lekelere ve bölgesel kararmalara neden olur; cilt homojen ve aydınlık görünümünü kaybeder. Sıradan kremlerin aksine Herbaderm Yüz Beyazlatıcı krem, koyu leke karşıtı aktif bileşenleri sayesinde güneş lekelerinin, yaşlılık lekelerinin ve diğer kararmaların görünümünü azaltmaya yardımcı olur. İçeriğindeki Tio2 ve organik güneş filtreleri, yeni leke oluşumuna karşı cildi korumaya yardımcı olmayı vaad eden bu krem ayrıca ;

• Cilt Lekeleri
• Güneş Lekeleri
• Yaşlılık Lekeleri
• Bölgesel Karartılar
• Renk Düzensizlikleri
• Sivilce Lekeler

Alanlar içinde kullanılabilir.Nasıl uygulanacağına gelecek olursak; Temiz cilt üzerine uygulanır. Kremi yüzünüze hafif dairesel hareketlerle nazikçe yayınız. Sabah ve akşam günde 2 kez düzenli olarak kullanılmalıdır.İçindeki maddeler ise;

Niacinamide: Cilt lekelerinin görünümünü azaltmaya, cilt rengini aydınlatmaya yardımcı olur.

Vitamin C: Cilde canlı ve aydınlık bir görünüm vermeye yardımcı olur. Oksidatif etkenlere karşı cildi korur.

Vitamin E: Cildi besler, yumuşatır, canlandırır. Ayrıca kuvvetli bir antioksidandır.

Shea Butter: Shea bitkisinin yağıdır. Cildi besler, canlı ve sağlıklı bir görünüm verir.

Licorice: Renk düzensizliklerinin görünümünü azaltmaya, cildin renginin homojen ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur.

Ürün ayrıca  Paraben, kimyasal maddeler ve Petrolatum gibi maddeler  içermiyor.

Bu vaatlerinden sonra, bana etkisine gelecek olursak, yağlı bir krem değil,Beyaz bir rengi var ve yapısı  çok yoğun değil benim göz altları dışında bir kaç tane çilim vardı, onun için kullanmak istedim açıkcası.Ve bir  aylık kullanım sonucu çillerim ve lekelerimin  %80 açıldı diyebilirim. Bir tane sivilce lekem vardı yanağımda baya açıldığını farkettim. Böyle sorunlarım olduğunda tekrar alacağımdan eminim. Günde iki kez kullanım diyordu ama bende pek fazla bir şey olmadığından akşam yatarken sürmeyi tercih ettim. .Yalnız  Sabah güneş kreminizi sürmeyi ihmal etmeyin.Ayrıca ben sorunlu b ölgeden ziyade tüm yüzüme uygulamaya tercih ettim ve cilt tonumda bir ton açıldığını ve eşitlendiği gördüm.Artık günlük makyajımda  föndoten kullanmaya çok ihtiyaç duymuyorum.Buna en büyük etkenlerden biri de bu ürün oldu.Gerçekten oldukça başarılı bir ürün kendisi ben olumlu sonuç aldım .Leke problemi yaşanlar bakabilirler.:)

SENİN İÇİN DOĞRU OLAN KIRMIZI RUJ HANGİSİ ??

Kırmızı ruj seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli şey cilt alt tonunuz. Çoğu kadın kırmızı ruju kendine hiç yakıştırmaz ama aslında bunun temel sebebi kendileri için uygun bir kırmızı ruj tercih etmemelerinden kaynaklanır. Eğer cilt alt tonunuz nötr ise çok şanslısınız; hem soğuk (mavi) hem de sıcak (turuncu) alt tonlu kırmızıları çok rahat taşırsınız. Eğer sıcak alt tonluysanız, cildinizle uyumlu olacak sıcak alt tonlu kırmızı rujları tercih etmelisiniz. Böylece dudaklarınız teninizden bağımsız göze çarpmaz.Sıcak tonu ile kırmızının sıcak tonlarını tercih etmeliler. Ve bu durumda Cildinizin sıcak veya soğuk tonlarda olup olmadığını öğrenmek için ,  metalik takı parçaları ile aynada kendinize bakın. Altın takı parçaları cildinizde çok uyumlu ve güzel duruyorsa, sizin cilt tonunuz sıcak, ve gümüş aksesuarlar size iyi yakışıyorsa, o zaman cilt tonunuz soğuk.Bunu ayırt etmenin bir diğer yolu da bileğinizdeki damarların rengine bakmak olacaktır.Eğer damarlarınız yeşil ve tonlarına kaçıyorsa sıcak tonlu, eğer mavi tonlarına kaçıyorsa soğuk alt tonlusunuzdur.Mesela mac rujlarında bu seçimi kolaylıkla yapabilirsiniz.Örneğin nötr alt tonlu iseniz yada soğuk sıcak  alt ton farketmeksizin bir çok insana yakışacak olan Ruby woo sizde de harika duracaktır.Çok riske girmek istemenyenler ruby woo ya bakabilirler.

Eğer sıcak alt tonlu iseniz ve teniniz esmere kaçıyorsa mac lady  gencer sizde harika duracaktır.

Eğer soğuk alt tonlu iseniz Russian Red tamda size göre,

Swatchları ise bu şekilde;

Mac markasının yanı sıra daha bir çok markada kendinize uygun renklerde kırmızı ruj bulabilirsiniz.Örneğin sıcak tonlular ;

Kiko Velvet Passion Matte 309 

Bobbi Brown Atomic Orange, 

L’oreal color riche Magnetic Coral 373

 Nars velvet matte lip pencil Red Square

NYX slim pencil Plush Red

 YSL rouge pur couture satin radiance lipstick Le Orange

Soğuk alt tonlu iseniz,

Tom Ford Cherry lush

Kat Von D everlasting liquid lipstik Santa Sangre

Maybelline non stop red 510

Anastasia Beverly Hills American Doll

Nötr tonlu iseniz,

H&M lip pen Red

Maybelline Fatal Red

 L’oréal color riche Real Red 106

Alternatiflerinede bakabilirsiniz.

Kahvenin Faydaları

Güne kahve ile başlamak sözü bile kulağa oldukça hoş gelmiyor mu sizce de ? Eminim kahve severlerin çoğu bu soruya EVETTT ! cevabını vereceklerdir.Kahvenin bu kadar sevilmesinin yanı sıra Faydalarıda oldukça fazla peki onlar neler mi gelin birlikte inceleyelim;

1. Kahve güzelleştiriyor...

Türk kahvesinin telvesini cildinizi peeling yapmaktan tutunda göz altı morluklarınıza,şişliklerinize leke ve sivilce izlerini geçirmek için dahi kullanabilirsiniz.Benim de ara ara kullandığım ve denediğim bir tarifte şöyle hatta;1 tatlı kaşığı kuru yada yaş telvenin içine cilt tipinize göre içine zeytin yağı yada 2 3 damla limon katara,k haftada 1 kere olmak üzere uygulayabilirsiniz.Sonuçlarına gerçekten inanamayacaksınız.Düzenli kullanımda lekelerinizin açıldığını ve cildinizin pamuk gibi yumuşcık olduğunu görebilirsiniz.Ama tabi ki herşey de olduğu gibi düzenli kullanım şart.

2. Kahve zayıflatıyor...

Sanırım bahar ayları  yaklaşıyorken kışın aldığımız kiloları vermemizin vakti artık geldi.Kafein metabolizmayı hızlandırıcı özelliğinden dolayı kalori harcamamızı kolaylaştırıyor.Ama tabi ki şekersiz olması şart hatta ve hatta hindistan cevizi yağı ve tarçınla desteklerseniz aldığınız sonuçlara inanamayacaksınız...

3 Kahve içmek, zihninizi ve sizi dinç tutar...

Yapılan araştırmalara göre Kahve zihnimizin daha etkin çalışmasına olanak sağlıyor.Özellikle az uyuduğunuzda ve dinç kalabilmek için kahve aldığınızda, kendinizi daha atik, daha dikkatli, daha mantıklı akıl yürüten ve her şeye daha iyi ve zamanında tepki veren biri olduğunuzu siz de gözlemleyebilirsiniz..Özellikle dikkat eksikliği olan insanlar ya da odaklanma problemi yaşayan insanlar için oldukça etkili olduğu kanıtlanmış.Ayrıca çağımızın hastalığı haline gelen Alzheimer hastalığına geçiktirici bir etkisi olduğu ve düzenli kahve tüketen insanların yakalanma olasılığının daha düşük olduğu kanıtlanmış.

4 Kahve mutlu ediyor ve stres oranınızı  azaltıyor...

Yapılan araştırmalara göre günde iki bardak ya da daha çok kahve içenler, hiç içmeyenlere oranla yüzde 10 oranında daha az depresyona giriyor. Bunun en önemli sebebi ise  kahvenin içerisinde bulunan kafeinle ve antioksidanların olduğu ileri sürülmüş.Ayrıca bilim adamları, kahve içmenin  vücudun kendi ürettiği serotonin, dopamin ve noradrenalin gibi mutluluk hormonlarının üretimini harekete geçirdiği bulmuşlar.

5 Karaciğer ve diyabet Hastalıkların da çok iyi geliyor  ...

Yine yapılan araştırmalara göre her gün düzenli olarak bir fincan kahve içenlerin siroz riskinin 1/5 oranında azaldığını ve Bir başka araştırmada da kahvenin karaciğerin yağlanmasını önlediği ortaya çıkmış.Ayrıca düzenli kahve tüketen kişilerde de diyabet riskinin yarı yarıya azaldığı,kahve çekirdeğindeki asitlerin  vücudun kan basıncının dengelenmesine yardımcı olduğu yapılan klinik testlerde  kanıtlanmış..